GüncelManşet

(Hendeklerin arkasından-2) Özsavunmayı örgütleyen kadınlar: YPS-Jin

Şirnex: Günay Özarslan’dan Dilek Doğan’a, Dilan Kortak’a, Taybet İnan’a, Yeliz’e, Şirin’e, Seve’ye, Pakize’ye, Fatma’ya… Erkek devlet, örgütlü ve politik kadınlara olan tahammülsüzlüğünü infaz ve katliamlarıyla ortaya koymaya devam ediyor. TC devletinin Temmuz ayı itibariyle uygulamaya koyduğu savaş konseptinin hedeflerinden biri olan kadınlar, erkek devletin politikalarına karşı direnişlerini evden okula; sokaktan meydanlara; dağlardan hendek başlarına sürdürüyorlar. Dayatılan ölüm ve şiddetin her haline karşı başkaldırıyı şiar edinen kadınların direnişinin T. Kürdistanı’ndaki yansıması da bu şiara paralel olarak gelişiyor.

TC devletinin T. Kürdistanı’nda Kürt halkına yönelik katliam politikalarına karşılık hendek başlarında direnişi seçen halkın öncülerinden olan kadınlar, bir yandan kadın, diğer yandan ise Kürt kimliklerine karşı geliştirilen saldırılara karşı özsavunmadalar! Bu özsavunmayı örgütlülüğe çeviren kadınlar, YPS-Jin’i kurduklarını ilan ettiler. Biz de Özgür Gelecek gazetesi olarak hem YPS-Jin hem de erkek devletin son süreçteki kadın politikalarına ilişkin YPS-Jin’den Heval Didar ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Burada küçük bir not düşmekte fayda var: Şirnex’in merkezinde bulunan Bahçelievler Mahallesi’nde gerçekleştirdiğimiz söyleşi öncesinde mahalleyi Heval Didar’ın eşliğinde gezerken keskin nişancıların hedef almasına karşı asılan mor bir bezin dikkatimizi çekmesi üzerine buranın kadınların denetiminde olduğunu ve kadınların özgün bir alan yaratarak mahallenin savunmasını sağladığını öğrendik.

 

“Biz yenilmiyoruz, hep dik duruyoruz”

YPS-Jin, kadına yönelik katliam, şiddet, yok sayma, kimliksizleştirme politikaları ile T. Kürdistanı’ndaki katliam politikalarına karşı Ocak ayının başlarında kuruldu. Hendeklerin olduğu her mahallede YPS-Jin örgütlenmesinin olduğunu öğrendiğimiz Heval Didar, YPS-Jin’in kuruluşuna ilişkin, “YPS-Jin olarak erkek devlete karşı, kendi dilimizi, kültürümüzü, kadın ve Kürt kimliğimizi savunmak için kuruldu” dedi. Kadınların ilgisinin YPS-Jin’e yönelik oldukça yoğun olduğunu ifade eden Heval Didar, kadın olarak hendek başlarında olmanın var olan gücü keşfetmek olduğunu belirterek “Hep kadınların yapamayacağına ilişkin bir görüş var. Ancak biz burada bunun böyle olmadığını bir kez daha ispatlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Heval Didar, devletin saldırılarının kadınlara yoğunlaşmasına ilişkin ise “Onlar kadın kimliğimizden ötürü bizi yenebileceklerini sanıyorlar. Ancak biz savaşı, kanımızın son damlasına kadar sürdürdük-sürdürüyoruz. Biz yenilmiyoruz, hep dik duruyoruz. İnfazlarıyla bizi korkutabileceklerini zannediyorlar. Ancak bizler savaşmaya hep devam edeceğiz” dedi.

Şirnex’te erkek şiddetinin ne boyutta olduğu sorumuza ilişkin ise, “Öncesinde erkek şiddeti çok yoğundu. Kadınların en mağdur oldukları konulardan biri buydu. Ancak biz burada olduğumuzdan beri burada bu durumu engelleme yolunda önemli adımlar attık. Bizim için bir erkeği bile değiştirmek önemli bir kazanç” dedi. Heval Didar son olarak YPS-Jin’e tüm kadınların ses vermesinin önemli olduğunu belirterek “Kadınlar, kendi dilleri, halkları, kimlikleri için YPS-Jin’e katılmalıdır” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu