H. Merkezi: İHD Hakikat Komisyonu Roboski Katliamına ilişkin bir açıklama yayınlayarak “unutmadık unutturmayacağız” dedi. İHD, “Bugün 28 Şubat 2019. Roboski’yi, Eşref Bitlis ve arkadaşlarını, Abdi İpekçi’yi, Duran Erdoğan, Ali Turgut ve Van-ÖZALP’ ta öldürülen 33 kişiyi unutmadık, unutturmayacağız!” şeklinde tüm katliamlar için adalet talep etti.
Açıklamada; “Bir taraftan, darbe koşullarını aratmayan “süreklileştirilmiş OHAL” devam ederken, bugün aynı zamanda 28 Şubat 1997 de “ irtica tehdidini önleme gerekçesi” adı altında demokratik hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, milli güvenlik gerekçesiyle grevlerin ertelendiği ve yasaklandığı, işçilere emekçilere, emek ve demokrasi güçlerine yönelik 28 Şubat müdahalesinin de yıl dönümü. Unutmadık unutturmayacağız!
Roboski’de, ailelerinin geçimini sağlamak için sınır ticareti yapmakta olan ve çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 34 insanın, 28 Aralık 2011 günü TSK’ya ait savaş uçaklarından atılan bombalarla katledilmesinin üzerinden 86 ay geçti.
“Emri ben verdim” diyen dönemin Başbakanı, olaydan sonra Genelkurmay Başkanını arayarak tebrik etti ve katliamın sorumluları hakkında dava açılmasına izin vermedi. Bu süreçte, aileler önce “kan parası” verilerek susturulmak istendi, ardından Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı 2013 yılında verdiği takipsizlik kararı ile suçun faillerini ve sorumlularını cezasızlık zırhı ile korumaya aldı. Ancak aileleri adalet arayışından vaz geçiremedi.
Devlet, adalet için adım atmadı ama adalet talep etmekten vazgeçmeyen Roboski’liler sistematik saldırıların, baskıların hedefi haline getirildi. Yakınlarının cenaze törenine katılan aileler hakkında bile soruşturmalar açıldı, Roboski’li aileler sudan gerekçelerle gözaltına alındı ve tutuklandılar.
Olayın üstünün örtülmesi ve faillerin cezasız bırakılması yeni ROBOSKİ’ler olacak kaygılarını güçlendirdi ve bu kaygı hiç kapanmamış yaraya yenisinin eklenmesiyle doğrulandı” dedi.29 Mayıs 2016 günü saat 21.30- 21.40 aralığında; yine aynı yerde, yine sınır ticaretinden dönen Roboski’li köylüler, GÜLYAZI alay komutanlığından atılan havan topları ile vuruldu, Vedat Encü ve Yılmaz Encü can verirken, Suwar Encü, İbrahim Encü yaralandı. Adaleti sağlamak bir yana yine aynı şey yapıldı ve ailelere teklif edilen kan parası ile yaşanan vahşetin üzeri örtülmek istendi. Tüm bu olanlar karşısında basın sessizliğini korudu ve haberi geçmek için yetkililerden onay bekledi.
Açıklamanın devamında katliamın sorumlularının ve faillerinin yargılanması için adalet arayışını sürdüren ROBOSKİ’li ailelerin Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru da eksik evrak gerekçesiyle reddedildiğini ve önceki sayısız katliamlarda olduğu gibi adalet talebi bir kez daha karanlığa teslim edildiği belirterek şöyle devam etti;
“Bilindiği üzere Şubat ayı da, katliamların ve cinayetlerin yaşandığı aylardan biridir. Abdi İpekçi, Eşref Bitlis ve birlikte olduğu 4 Subay, Duran Erdoğan Ali Turgut, Van’ın Özalp ilçesinde kurşuna dizilen 33kişi halen adalet bekliyor.
1 Şubat 1979 da; Milliyet gazetesi Genel Yayın yönetmeni Abdi İpekçi, uğradığı bir silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Sadece tetikçi Mehmet Ali Ağca’nın yargılanması ile yetinildi ve olayın üstü örtülerek sorumlular gizlendi, failler yargılanmadı ve cezasızlık zırhı ile korundular. Abdi İpekçi’yi unutmadık unutturmayacağız!
17 Şubat 1993 te; Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in de içinde bulunduğu uçak kalkıştan 5 dakika sonra düştü, Eşref Bitlis ve uçakta bulunan 4 subay hayatını kaybetti. Cevaplanmamış pek çok soru bulunmasına rağmen iddialar araştırılmadı, “kaza” denilerek olayın üstü örtüldü, sorumlular ortaya çıkarılmadı, yargılanmadı. Unutmadık, unutturmayacağız!
16 Şubat 1969 da; Amerikan 6. Filosu İstanbul’da protesto edildi. Tarihe “kanlı Pazar” olarak geçen bu olayda, Duran Erdoğan ve Ali Turgut tekbir getiren bir gurubun saldırısıyla katledildi. Olayın üzerinde 49 yıl geçmesine rağmen katliamın sorumluları bulunmadı, failleri yargılanmadı. Unutmadık, unutturmayacağız.
23 Şubat 1951 de; 68 yıl önce tarihe 33 kurşun olarak geçen ve şiirlere konu olan bir katliam gerçekleşti. Van’ın ÖZALP ilçesinde 33 Kürt kacakçılık yaptıkları iddiası ile kendilerine savunma hakkı bile verilmeden ve yazılanlara göre ağızlarından nişan alınarak kuşuna dizildiler. Olayın faili General Mustafa Muğlalı kısa süre hapis yatıp çıktıktan sonra dönemin siyasi iktidarı tarafından “itibarı” iade edilerek Harp Okulunun bahçesine heykeli dikilmiştir. Bunun adı ödül gibi cezadır. Unutulmadı, 68 yıldır adalet bekliyor.
Adalet; eşitlik, özgürlük ve barışın olmazsa olmazıdır ve adalet ihtiyacı; Roboski’nin, Abdi İpekçi’nin, Eşref Bitlis ve aynı uçakta bulunan 4 subayın, Duran Erdoğan ve Ali Turgut’un ve tüm katliamların, tüm insanlığa karşı işlenmiş suçların ortak talebidir.
Adalet; faillerin ve sorumluların, devletin hangi makamında bürokrasinin neresinde olurlarsa olsunlar, cezasızlık zırhı ile korunup kollanmadan yargılanması ve cezalandırılmasıdır”
“Tüm katliamlara ADALET.”
İHD açıklamasında, “Her ayın 28’inde, insan hakları savunucuları olarak bizler de, o ay içerisinde yaşanmış katliamları da anarak bu adalet talebine ses olmak üzere buradayız.
Savaşın, şiddetin ve hakikatlerin gizlenmesinin, gerçeklere ve adalete ulaşmayı engellediği bir sır değil. Bu nedenle yaşadığımız coğrafyada bu günün en acil talebi adalet ve barış talebidir.
Roboski, Abdi İpekçi, Eşref Bitlis, Duran Erdoğan, Ali Turgut, Van- ÖZALP’ ta 33kişi ve tüm katliamlar, tüm insanlığa karşı suçlar aydınlatılsın, sorumluları ortaya çıkartılsın ve failleri yargılansın.
Roboski’ye, Eşref Bitlis ve arkadaşlarına, Abdi İpekçi’ye, Duran Erdoğan ve Ali Turgut’a ve tüm katliamlara ADALET” dedi.
