İzmir: İzmir’de süren İZBAN direnişi 20’li günler aşarak devam ediyor. İZBAN ile işçiler adına görüşme yapan Demiryol İş Sendikası arasında anlaşmaya varılamaması, toplu görüşme sürecinin tıkanması nedeniyle işçiler grev kararı aldı. Grevin iki haftayı geçtiği süreçte İZBAN işçileri adına grev sözcüsü Burhan Tarlat ile bir araya geldik.
Talepleri için grevde olan işçiler adına grev sözcüsü Burhan Talat söyleşi sırasında, “Kimse burada ev alıyım araba alayım diye düşünmüyor. Biz markete gittiğimiz zaman zeytinimiz, peynirimiz ne kadar? Bu bizi ilgilendiriyor. Bunu aldığımız ücretler karşılamıyor” diyerek taleplerinin ne kadar karşılanabilir olduğuna vurgu yaptı.
Temmuz ayında başlayan toplu iş görüşmelerinin ardından greve çıktınız. Bize bu süreci özetler misiniz?
Greve çıkmadan önce 160 günlük bir süreç var. 160 gün boyunca çeşitli görüşmeler yaptık. Greve çıkmadan 20 gün önce grev tarihini ilan ettik. Taleplerimiz karşılanmadı iş veren tarafından da Maaş rakamları açıklandı mesela, onunla ilgilide bir şeyler söyleyeyim. Makinist 4152 tl, tekniker 4136 tl, teknisyen 3988 tl maaş alıyor olarak gösteriliyor. Bu rakamları hesaplarımız yatırabileceklerse biz hemen işi bırakalım. Hemen grevi sonlandıralım.
Halktan destek alıyoruz. Eleştiride alıyoruz özellikle sosyal medyadan. Biliyorsunuz mahkeme kararı ile grev kırıcılığının önüne geçildi. Tabi mahkeme meseleye güvenlikten doğru bakıyor. Ülkemizde üzücü olaylar yaşandı. Güncelde Ankara’da yıl içerisinde Trakya’da. Mahkeme bu olayları gördü ve seferleri durdurdu.
“İnsanlara kötü ücretler verirseniz insanlar çözüm yolları arıyor, ana tema budur”
Daha önce de grev deneyiminiz olmuştu, neler değişti veya neler bu greve aktarıldı?
Geçen sene 8 gün sürdü. Bu günlerde ise grevin süresi 2 haftayı geçiyor. Herkes grevi yaşayarak öğreniyor. Kimse bize grev nedir? Ne değildir diye anlatmadı. Herkes yaşayarak öğrendi. 2016’da anayasa mahkemesi şehir içindeki toplu ulaşım sendikalarının grev yasağını kaldırdı. İlk grevimizi o zaman yaptık. Daha öncesinde 2012 yılında ise 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirmiştik. Yani bu üçüncü grevimiz oluyor. Nasıl örgütlendiniz, zor mu kolay mı gibi bir soru soracaksanız öyle bir şey olmuyor. İnsanlara kötü ücretler verirseniz insanlar çözüm yolları arıyor. Ana tema budur. Kötü ücret verirseniz örgütlü bir işyerinde uygun şartlar oluştuğu zaman insanlar greve çıkıyorlar.
Yerel seçim öncesi greve çıkılması bazı kesimlerce farklı yorumlanıyor. Buna dair ne söylemek istersiniz?
Yerel seçimin tarihi bellidir. Kaç tane seçim oldu bu 2 yıl içerisinde? Biz altı aydır masadayız. Bu bir tesadüf. Bizim bu tarihi belirleme şansımız yok. Bu iki yılda bir gerçekleşen bir toplu görüşme süreci. Biz 6 aydır görüşüyoruz. Biz masaya oturduğumuzda seçim konuşulmuyordu bile.
Kimse grev yapıyor diye mutlu değil. Ülkemizde geçinmek için bir maaş standarttı var. bugün 4 kişilik bir ailenin elektriğe, suya ne kadar para ödediğine bakmak lazım. Enflasyon sepeti yüzde yirmilere düşecek diye tahmin ediyorum. Gel gelelim bakıyoruz ki esas indirim mazot, inşaat sektörü, otomotive yansımış durumda. Bizim bunlar her gün tükettiğimiz şeyler değil.
Kimse burada ev alıyım araba alayım diye düşünmüyor. Biz markete gittiğimiz zaman zeytinimiz, peynirimiz ne kadar? Bu bizi ilgilendiriyor. Bunu aldığımız ücretler karşılamıyor. Birçok arkadaşımız kredi çekmiş durumda. Bu krediler de keyfi krediler değiller. Ev ekonomisini döndüremediği için kredi çekiyorlar. Bıçak kemiğe dayandığı için burda herkes grevde.
